Tabii ki, vücudumuzdaki her benin kötü olmadığını ve kansere dönüşmeyeceğini biliyoruz. İnsan vücudunda “ben” denilen çoğu zaman koyu renkli lezyonlar bulunur, benlerin sayısında yaşla birlikte artış yaşanabilir ve bir insanın yaşamı boyunca yaklaşık 100 adet beni bulunması normaldir.
Benler insan vücudu için gereklidir ve vücutta artık hücreleri temizleyerek çöp kutusu görevi görür. Ölü hücrelerin birikmesidir. Her ben kötü değildir, kötüye dönmez (kanserleşmez). Benlerde karakter ve huy değişikliği varsa, takip edilmeli ve gerekirse çıkarılmalıdır.
Benlerde, herhangi bir kaşıma ve sürtme olmadan kendiliğinden bazı değişiklikler olması, yani; benin düzensiz hale gelmesi, sınırlarının ve etrafının girintili çıkıntılı olması, renginde değişiklik, benin çapının ve kabarıklığının artması durumlarıyla karşılaşılabilir.
Bu değişikliklerden biri veya bir kaçının oluşması durumunda hemen bir plastik cerrahi uzmanına başvurulması gerekmektedir.
Bazı benler doğuştan vardır. Doğuştan olan benlerin çocuğun vücudunu kapladığı alan önemlidir. Bu alan büyüdükçe, bu benler üzerinden gelişecek deri kanseri riski de artar. Bu benlerin erken yaşlarda çıkarılması gerekir. Sonradan ortaya çıkan benlerin ortak özelliği ise güneş ışınlarına maruz kaldıkça kötüye dönme potansiyellerinin artmasıdır. O yüzden güneş ışınlarına maruz kalmaktan kaçınılmalı, güneşten koruyucu kremler ile ışınların zararlı etkileri azaltılmaya çalışılmalıdır.
Benlerin kötüye dönme potansiyelleri, genetik yatkınlıkla da ilgilidir. Her ben kötü değildir, ama benlerin sayısı fazla olan kişiler risk taşıyabilir. Ayrıca, açık tenli olmak da bir risk faktörüdür. Benler ile oynanmamalı ve tahriş edilmemelidir.