Duvak törensel bir anlamı olan bir örtü aslında. Asurlulara kadar uzanan eski bir gelenek. Anadolu’nun birçok yöresinde temizliğin, saflığın, bekaretin simgesi sayılıyor. Bildiğiniz gibi birçok toplumda ‘Duvaksız gelin olmaz’ denir.
Geleneksel yaşamda gelinin başına ve yüzüne ipekten yapılmış kırmızı ya da yeşil duvak örtülür. Kırmızı sevinci, yeşil murada ermeyi simgeliyor.
Yine geleneksel kesimde damat gelinin duvağını gerdek odasına girdiklerinde ‘yüz görümlüğü’ denen armağanı verdikten sonra açabiliyor. Günümüzde modern kesimde duvak, daha çok beyaz tül ve dantelden yapılıyor. Duvak birçok dilde örtünme, Türkçede ise ‘kapak’ anlamına gelir.
Tıpkı Atıf Yılmaz’ın ‘Eğreti Gelin’indeki ya da Özlem Tekin’in ‘Duvaksız Gelin’ şarkısındaki gibi. Duvak eski bir geleneğin köklerinin gittiği yer, kadının örtünmesine, iffetine, saflığına davetiye çıkaran bir sembol olunca, bir neslin bundan kaçınması belki de en doğru olanı.
Hatta duvak şimdi artık kadının yüzünü örtmeden başını taçlandıran gerçek aksesuarı. İşte duvaktaki kırılma noktası…