Her tarafa dağılmış çamaşırlardan. Savaş alanına dönmüş mutfaktan. Randevu yerine sanki Fizan’dan geliyormuşçasına geç kalmalardan. Saatten dosyaya, tıraş kolonyasından cep telefonuna kadar ne kaybedilse, sizi sorumlu tutan davranışlardan. En nihayetinde, tertipten, düzenden nasibini almamış, dağınık, aklı bir karış havada kocanızdan yorulup, sıkılıp, bıktıysanız… “Bir mucize bulsam da şunu şöyle bir yeniden yaratsam” diyenlerin imdadına yetişen bir kitap piyasaya çıktı.
Tipik Şikâyetler
Kitabın yazarı, ABD’li gazeteci Amy Sutherland, ne bir ilişki uzmanı ne de evlilik danışmanı. Kendisinin, “Savsak kocanızı nasıl hayallerinizdeki ideal eşe dönüştürürsünüz?” tarzında, bir çeşit Güzin Abla haline geliş macerası hem komik hem ilginç. Amy’nin 12 yıllık evlilik geçmişlerine rağmen hâlâ âşık olduğu kocası Scott, pek çok hemcinsi gibi unutkan, dalgın, ihmalkâr, her yere geç kalmayı seven, kararsız ve değişken bir mizaca sahipti. Amy de kimi zaman homurdanarak, bağırıp azarlayarak kendince bir yol tutturdu. Ancak bütün bu serzenişleri işe yaramadı. Evlilik danışmanı da derdine çare olmadı.
Tam Umudunu Kesmişken
Meseleyi çözmekten umudunu kesen Amy’nin hayatı ve erkeklere bakış açısı, konuyla son derece alakasız bir proje sayesinde değişti. O dönemde egzotik hayvan eğitmenleri hakkında yazması gereken bir kitap vardı. Bu nedenle hayvanların yaşadıkları değişimi anlamak amacıyla Kaliforniya’ya gidip gelmeye başladı. Bu eğitimler sonucunda, sırtlanlar bir emirle tek ayakları üzerinde dönüşler yapıyor, pumalar tırnaklarını kestirmek için pençelerini uzatıyor, denizaslanları burunlarının ucunda top oynatıyor, babunlar kaykay kullanıyordu.
Amy uzun eğitim süreçlerini izlerken, kafasında sihirli bir ampul yandı. Yırtıcı, egzotik yaratıklar bütün bu imkânsız hareketleri, davranış biçimlerini yapabiliyorlarsa; bu tekniklerin, evdeki bambaşka bir tür üzerinde de olumlu sonuçlar verebileceğini düşündü. Acı ama gerçek… Bu farklı tür, inatçı ama sevimli kocası Scott’tan başkası değildi.
Film Teklifleri Aldı
Amy Sutherland, bu garip deneyini ve kendince elde ettiği başarıyı ilk olarak 2006’da, The New York Times gazetesinde kısa bir makale olarak yayımladı. Makalesi o yılın, elektronik postayla en çok gönderilen hikâyesi seçildi.
NBC’nin ünlü 'The Today Show’una konuk oldu. Hollywood’dan film teklifleri aldı, hatta bir tanesini kabul etti. Son olarak Şubat 2008’de 'Shamu Bana Hayat, Aşk ve Evlilik Hakkında Ne Öğretti? Hayvanlardan ve Eğitmenlerinden İnsanlar İçin Dersler’ adlı kitabı piyasaya çıktı.
Koca Eğitiminin Temel Kuralları
Olumlu davranı?ı takdir ettiğinizi belli edin. Kirli sepetine bir tek çorap bile atsa teşekkür edin.
Hoşunuza giden bir şey yaptığında bir öpücükle, sevdiği bir yemekle, vs. ödüllendirin.
Unutmayın! Tepkinin iyisi de kötüsü de davranışı körükler.
Hoşunuza gitmeyen tavırları sabırla görmezden gelin.
Sakın boşu boşuna dırdır etmeyin! İşe yaramaz.
Azarlamak, bağırmak sadece erkeğin sıkıcı huylarını müzminleştirmeye yarar.
Etrafa atılmış kirli çamaşır sadece kirli çamaşırdır. Kişisel olarak algılamayın!
Kocanızı sizden çok farklı, bambaşka bir tür gibi kabullenin. Böylece objektif olabilirsiniz.
Hatayı kendinizde de arayın. İşe yaramayan stratejileri değiştirin.
İlgisini başka yöne çekin. Örneğin, mutfakta dolaşmaması için salona cips ve içecek hazırlayın.
Ders 1: Yaklaştır
Amy’nin egzotik hayvan eğitmenlerinden öğrendiği temel ders, beğendiği davranışı ödüllendirmek, beğenmediğini ise görmezden gelmekti. Dırdır etmek, azarlamak söz konusu değildi.
Kaliforniya’dan Maine’deki sıcak ama dağınık yuvalarına döndüğünde, Amy, Scott’a tamamen farklı davranmaya başladı. Örneğin, Scott çamaşır sepetine kirli tişört mü attı, hemen teşekkür etti. İkinci kirli çamaşır için öpücükle ödüllendirdi.
Bu arada yatak odasının yerinde duran kirli yığınının üstünden, tek bir ters laf bile etmeden usulca geçip gitti. Zamanla fark etti ki Scott, Amy tarafından takdir edilmenin keyfini çıkarırken etraftaki kirli yığınları da küçülmeye başladı. Bu yöntemin adı 'yaklaştırma’ydı.
Ders 2: Sabret
Eğitmenin beğenmediği davranışlara en ufak bir tepki vermemesinin adı ise 'en az güçlendirici sendrom’. Zira pozitif ya da negatif herhangi bir tepki, davranışı körüklemekten başka bir işe yaramaz. Oysa hiçbir tepki verilmediğinde, o davranış biçimi zamanla yok oluyordu. İşte bu nedenle Amy kendini çok zor tutsa da hoşuna gitmeyen tavırlara kayıtsız kalmaya karar verdi.
Ders 3: İmkânsız Kıl
Uyguladığı üçüncü teknik 'uyuşmaz davranış’ kavramıydı. Bu yöntem, dikkati başka bir noktaya çekerek, istenmeyen davranışın yapılmasını engellemeye, mümkünse imkânsız kılmaya yönelikti. Amy bu tekniği kendisi yemek pişirirken Scott’ı mutfaktan uzak tutabilmek için kullandı. Ayağının altında dolaşmaması için salonun uzak bir köşesine bir çanak cips ve salsa sos koydu, parlak fikri tabii ki işe yaradı.
Ders 4: Kişisel Alma
Dördüncü kural ise hataları asla kişisel olarak ele almamaktı. Eskiden Scott’ın münasebetsiz tavırlarını hakaret gibi ya da değer görmediğinin işareti olarak algılayan Amy, buna da son verdi. Eğitmenlerin mottosunu benimsedi: 'Hata hiçbir zaman hayvanda değildir.’ Böylece kendi tepkilerini ve yanlışlarını da tahlil etmeyi öğrendi. Scott’ın kimi içgüdüsel tavırlarının köklü ve değişmez olduğunu kabullendi. Artık eskiye oranla, sivri uçları biraz daha yontulmuş bir kocası ve daha hoşnut olduğu bir evliliği vardı.
Üstelik bu durumu anlayan kocası, üzerinde böyle bir teknik uygulanmasından hiç gocunmadığı gibi, taktiği kapıp Amy üzerinde denemeye başlamıştı.