Çocukların kendilerine ait bir yatakta ve ebeynlerinin olmadığı bir odada uyumaları özellikle anne-babadan bağımsızlaşabilme, cinsel gelişim ve genel kişilik gelişimi açısından zannedildiğinden çok daha önemlidir ve ruh sağlıklarının korunmasını sağlar.
Her bir çocuğun bireysel özellikleri farklı olduğundan uykuya geçme davranışları da değişiklikler gösterebilir. Örneğin bazı çocukların enerjileri tükenmediğinden beklenen saatte uykuları gelmediği için uyumayı reddederler.
Bazı çocuklar yatağında yalnız kalıp uykuya dalmayı tolere edemedikleri için anne-babadan birinin uyuyana kadar yanlarında olmasını isterler, bazıları da kendi yatağında değil başka bir odada uykuya başlamayı tercih ederler.
Çocuğu, belirlenmiş uyku saatinde odasına gidip uyuması için yatağına yatırmak, yalnız bırakmak, uyuması için zorlamak uygun değildir ve zamanla yatma-uyuma korkusuna dönüşebilir. Bunun yerine uykusu gelmeyen çocuğu erken saatlerde yatmaya zorlamamak, uyumadan önce yanında oturarak masal okumak ve ya o gün olanları konuşmak, yattığı odanın ışığını ve kapısını açık bırakmak, sevdiği bir oyuncağı ile uyumasına izin vermek, eğer yatağı dışında uyumak istiyorsa uyuduktan sonra yatağa koymak daha uygundur.
Gece korkuları nedeniyle çocuk uyanıp anne-babanın yanına geliyor ise yatağa kabul etmeyip onunla birlikte odasına gidip tekrar uyuyana kadar yanında olmak tercih edilmelidir. Bütün bu uygulamalara rağmen çocuk yalnız uyumayı reddediyorsa bir uzmandan destek alınmalıdır.