Meditasyonun hem zihnimize, hem bedenimize hem de ruhsal bilincimize katkısı bilim adamlarınca kanıtlanmış durumda..
1- Bedeni ve zihni dengeler. Sinir sistemini sakinleştirir ve gevşetir. Stresle başa çıkmayı kolaylaşır.
2- Zihni yanlış ve zararlı düşünce ve duygu alışkanlıklarından temizler.
3- Düşünce ve duygularımızı kontrol etmeyi sağlayarak ,sakin ve yararlı davranışlar ön plana geçer.
4- Öfke, acı,hayalkırıklığı, çaresizlik gibi duygularla başa çıkmamıza yardımcı olur.
5- Duygusal ve ruhsal yaşamımız düzene girer.
6- Sabırsızlık, anlayışsızlık ve hoşgörüsüzlük ortadan kalkar.
7- Zihniniz size karşı değil sizin için çalışmaya başlar.
8 – Kalp basıncınız ve kalp atışlarınızı düzenler. Yaşam enerjiniz çoğalır. Sizi canlı,huzurlu ve üretken kılar.
9- İç huzuru verir. İç dünyanızı keşfetmeye başlarsınız.
10-Daha az ama daha kaliteli uykuyla daha sağlıklı hissetmemizi ve yaşamamızı sağlar.
11-Tepkisel değil etkin olmaya başlarız.
12-Kendimize ve başkalarına karşı doğru davranış alışkanlıkları geliştirirsiniz.
13-Kendinizin ve yaşamın efendisi olmayı öğrenirsiniz.
14-Daha doyumlu, mutlu ve bilge bir hayat sürmeyi öğreniriz.
Binlerce yıllık geçmişi olan meditasyon yaygın kanının aksine hiç zor bir çalışma değil. Belki sorun hiçbirşeye zaman bulamadığı mazeretini öne süren modern insanın zihnini yavaşlatarak odaklanmayı öğrenme sürecinde yaşadığı geçici bir zorluk olabilir ki bu da istenildiğinde aşılamaz değil. Sanıldığı gibi uzun ritüellere,karmaşık oturma pozisyonlarına hiç gerek yok. Tersine tüm doğu öğretileri gibi meditasyon da sadeleşmek ve içimizdeki zengin manevi gücü keşfetmeye dayalıdır. Meditasyonun çok değişik, farklı türleri vardır. Hepsi de doğru olabilir. Hangisi size uygun geliyorsa onu seçebilirsiniz. Hangisi ruhunuza iyi geliyor, zihninizi ve sizi mutlu kılıyor?
Meditasyon demin söylediğim gibi zor ve karmaşık değil, yalın ve basit olmakla birlikte, bu basitliğe ulaşmak zormuş gibi görünebilir. Zorluk, beden ve zihin gevşek haldeyken, farkındalığı ayakta tutmaktadır.
Batı zihni birçok şeyi birarada düşünmeye ve çözümlemeye koşullanmıştır. Rekabete ve bu yüzden karmaşaya düşmüştür. Bu yüzden bize karşı çalışan olumsuz duygu ve düşüncelerimizi kontrol etmekte de bir hayli başarısızız. Bir diğer etken de bu kontrol konusunda isteksizliğimiz, kendimize olan özgüvensizliğimiz.
Bir çok kişi konsantre olmakta zorlandığını söyler, oysa bizim amacımız zihni sakinleştirirken bir yandan da kesinlikle uyanık kalmak.
Algılarımız iç dünyamıza yönelik ve aktif olmalı ki, zihnimizde neler olup bittiğini keşfedebilelim.
Kaynak: Milliyet