Spor özgüveni artırıyor!

Egzersizin gözle görülür etkisini spor yapma şansı bulanlar bilirler. Pek çoğumuz spor yapmaya vakit bulamasak da egzersiz, sağlığımıza kattığı yararlarının ötesinde hem günü daha iyi planlamayı hem de verdiği mutluluk ve zindelik hisleriyle kişinin kendini çok daha iyi hissetmesini sağlıyor.

Hatta egzersiz yapmak, kişinin kendini takdir etme vesilesi dahi olabiliyor. 

Egzersizin olumlu etkilerinin sadece kas yapısıyla sınırlı olmadığını söyleyen spor hekimi Dr. Mehmet Murat Beyaz da sporla birlikte salgılanan çeşitli hormonların, mutluluk, kişinin kendini beğenmesi ve kendine saygı duyması gibi katkılarda bulunduğunu söylüyor. 

Dr. Murat Beyaz’la sporun hem beden hem de ruh sağlığımıza etkilerini konuştuk. 

Spor yapanlarla yapmayanlar arasında bir özgüven farkı var mı sizce? Sporla özgüven arasındaki ilişki nasıl?

Kesinlikle spora başlayanlarda bir özgüven oluşuyor. Aslında özgüveni yüksek kişilerin de spora başladığını söylemek yanlış olmaz. Çünkü spor yapabilmek, başarmaktan ve başarıya inanmaktan geçiyor. Başarılı tüm sporculara baktığınız zaman aynı Napolyon dediği gibi ”Başarı benim diyenlerindir”. Bu, bilinçaltında da kişinin kendini programlamasıyla ilgili bir durum. Hem bireysel hem de takım sporlarında bu anlamda özgüven, sorumluluk alma, insiyatif alma son derece önemlidir. Spor doğası gereği, bir şekilde bunları yapmanızı gerektiriyor. 

Kendisine bakan, bakmayı seven insanların ortak noktasının spor olduğunu söyleyebilir miyiz?

Evet. Sporla birlikte vücutta birtakım hormonal değişiklikler de görülüyor. Endorfin salgılanıyor o da bireysel mutluluktur. Bireysel mutluluk da aslında kişinin kendini beğenmesi ve özgüvenini getirmesidir. Sporla birlikte fiziksel kapasitenin artması, bir şeyleri başarabilme, bir ağırlığı kaldırabilme veya bir mesafeyi daha hızlı gidebilme yetisi kazanmaktır. Kişinin belli şeyleri ”Ben de kazanabiliyorum” özgüvenini sağlayan yardımcı unsurlardır. Başardığınız şey size artı olarak yazılır. 

Bilimsel araştırmalar spor yapan öğrencilerin, zaman yönetiminin daha iyi olduğunu, şiddet ve kötü alışkanlıklara eğiliminin daha az olduğunu gösteriyor. 

Hastalarda sporun etkisini nasıl gözlemliyorsunuz?

Özellikle by – pass ameliyatı geçiren hastalarda kalp rehabilitasyonu programındaki egzersizlerin etkilerini görüyoruz. Hasta bir ay içinde kendi akranlarından daha iyi bir pozisyona geldiğini görüyor. Toplum içindeki kendine olan güveni, işine devam etme kararına kadar pek çok şeyi etkiliyor. Bir çok kişi kalp krizi ya da by – pass ameliyatından sonra işini bırakabiliyor. Ama biz görüyoruz ki by – pass geçiren bu kişiler egzersizle hayata bağlanıyor, normal yaşantılarına devam ediyorlar.

Sporla birlikte kilo vermenin etkisini nasıl görüyorsunuz?

Kilo vermek tabii ki kişinin kendine olan saygısını artırıyor. Ayrıca sizin performansınızı da artıran bir şey. 10 kiloluk fazlası olan bir kişi, yanında sürekli 10 kiloluk bavul taşıyor demektir. Bu bavulla merdiven çıkıyor, terliyor. Bunlar da kişinin sosyal anlamda konuşmasından performansına kadar pek çok şeyi etkileyen negatif unsurlardır. Kilo verdiğinizde tüm bunlardan kurtulmuş oluyorsunuz. İşinize ve performansınıza odaklanma şansı buluyorsunuz. 

Peki egzersizin olumlu etkilerini ne zaman görmeye başlarız?
Ortalama bir ayda egzersizin olumlu etkilerini görmek mümkün. Ama genellikle iki haftada da olumlu etkileri başlar.

İncelmenin sırrı kasta

Aerobik dediğimiz genel dayanıklılığı artıran egzersizler yani uzun mesafeli yürüyüşler, koşu bandı, bisiklet, kayak, tenis, golf, basketbol, kiloda bir değişiklik olmasa bile vücut kompozisyonunda değişiklik yapıyor. Yani vücudun yaÇ kitlesi azalıp kas kitlesi artıyor. Dolayısıyla elbiselere girememize yağlar neden olur. Yağlar gidip yerine kaslar geldiğinde vücutta farkı görüyoruz.

Paylaş

Yorumlar