Çocuğum söz dinlemiyor

Çocuklar okul çağına geldiklerinde pek söz dinlemezler. Yemeğe çağırdığınızda gelmezler, odasını toplamasını söylediğinizde duymazdan gelir, ev işleri için ufak tefek yardım istediğinizde suratlarını asarlar ve karşılığında birşey isterler. Ebeveynlerin ise çocuklarının bu tepkilerine karşı düşünmeye başlarlar; “neler oluyor, ben nerede yanlış yaptım?” eğer sizin çocuğunuz da bu tepkileri gösteriyor ve sizde aynı düşüncelere neden oluyorsa telaşlanmayın ve yüreğinizi serin tutun; bütün bu olanlar çok doğaldır.

Okul çağı çocuklarının büyüklerinin sınırlarını ve beklentilerini zorlamaya çalışmaları çok normaldir. Uzmanlar, bu dönemde söz dinlememenin çocuğun kişiliğini ortaya koymasının bir yolu olduğunu savunuyorlar. Çocuğunuz olgunlaştıkça ve çevresi hakkında daha çok bilgilendikçe kurallar ve ilişkiler hakkında kendi düşüncelerini oluşturmaya başlarlar.Sizi dinlemiyorsa çok üzülmeyin. Peki neler yapabilirsiniz? Aşağıdaki sıraladığımız küçük önerileri dinleyin, size yardımcı olacağını göreceksiniz.

Çocuğunuzu yemeye çağırdınız ve her zamanki klasik cevabı verdi; “şimdi olmaz” onu zorla sofraya getirmek yerine, kendinizi onun yerine koymaya çalışın. Eğer arkadaşlarıyla oynuyorsa, ona oynamak istediğini bildiğinizi ancak yemeğinde hazır olduğunu söyleyin. Burada önemli olan on, sorunun bir parçası olduğunuzu değil, yanında olduğunuzu göstermeniz. Sinirlenmemeye çalışın; yumuşak ama kararlı olun

Sınırlar koyun
Okul çağındaki çocuklar limitlerini bilmek isterler. Bunları “iznim olmadan telefonla konuşamazsın” yada “seni ilk çağırdığımda gelmelisin “ gibi cümlelerle onlar açıklayın. Bütün bu yaş çocukları gibi sizin çocuğunuzda bunlara uymakta zorlanıyorsa, zorlamak yerin çözüm yollarını araştırın. Onunla konuşun ve söz dinlememesinin nedenlerini araştırın. Ödevini yapmak istememesi belki de oynamaya yeteri kadar zamanı olmamasındandır. Sorunlarını çözmeye yardımcı olacağını anladığında daha uyumlu olacaktır.

Onu ödüllendirin
Çocuğunuz sizi dinlemediğinde ona bağırarak karşılık vermemek çok güç olabilir, ancak kendinizi tutun. Bilin ki, çocuğunuz isyankar davrandığında zaten kendini kötü hissediyor ve ona kendini daha kötü hissettirerek iyi davranmasını sağlamanız olanaksız. Bunun yerine onun iyi davranışlarını vurgulamak ve bu konularda onu sıkça cesaretlendirmek çok daha yararlı. Unutmayın okul çağındaki çocuklarınız için disiplin onu kontrol etmeniz anlamına gelmez. Ceza onu istediğiniz şekilde davranmaya itebilir. Ancak bu sadece korktuğu için olacaktır. Çocuğunuz için en iyisi, doğru olanı kendi istediği için yapmasıdır. Bu onun için hayatı daha da eğlenceli bir hale getirecektir. Yine de bir kuralı çiğnediği zaman on bunun sonuçları olacağını gösterin, ancak cezalandırıcı bir tavır takınmayın.

Ona güç verin
Çocuğunuza bağımsızlığını kullanabileceğini ve kendini ifade edebileceği imkanlar yaratın. Mesela ne giyeceğini kendisinin seçmesine izin verin. Ona akşam etin yanında hangi sebzeleri yemek istediğini sorun. Bu yaklaşım ona ve ihtiyaçlarına saygı duyduğunuzu gösterir. Ona kendini güçlü hissettirmeniz bir diğer yolu da ne yapamayacağını değil,neler yapabileceğini söylemeniz. Örneğin’’evde top oynayamazsın’’ demek yerine ‘’bahçede oyna’’ diyebilirsiniz.

Bazen görmemezlikten gelin
Eğer çocuğunuz yeşil tişörtünü turuncu şortuyla giymek istiyorsa ona karışmayın. Bazen başınızı öbür tarafa çevirip görmemezlikten gelin. Örneğin saçını taramadığında ya da oyuncaklarını çekmecesine kaldırmak yerine toplayıp yatağın altına koyduğunda görmeyin…

Yaşına ve içinde bulunduğu dünyaya saygı gösterin
Çocuğunuza yatağını toplamasını söylediğinizde bunu nasıl yapacağını bildiğinden emin olun. Ona zaman ayırıp sorumluluklarını nasıl yerine getirebileceğini öğretin. Son olarak okul çağındaki çocuğunuzun dünyasına saygılı olun. Oyunu bırakıp,size sofrayı hazırlamanıza da hemen yardım etmesini beklemek yerine ona zaman tanıyın; ‘’beş dakika içinde yemek yiyeceğiz yavaş yavaş oyunu bırakıp bana yardım eder misin?’’ Bu onun surat asmasına engel olacaktır ancak sabırlı ve kararlı olursanız çocuğunuz sonunda söz dinlememenin onu bir yere götürmeyeceğinin farkına varacaktır.

Kaynak: Sağlık Vakfı

Paylaş

Yorumlar