Kırışıklıkları Önlemek için

Uzmanlar, yaşlanmada genlerin yüzde 30, çevre faktörleri ve yaşam biçiminin ise yüzde 70 rolü olduğunu belirtiyorlar. Kalıtım dışındaki faktörler kişilerin alabilecekleri çeşitli önlemlerle kontrol edilebiliyor. Çok daha genç görüne bilirsiniz.

Serbest Radikaller cildimizi yaşlandırıyor

Yaşlanmanın hızını düşürmek, yılların getirdiği izleri azaltmak ve yaşlanmayla birlikte oluşan sağlık sorunlarını en aza indirmek için artık anti-aging yöntemler uygulanıyor. Anti-aging’i kısaca; yaşlanma sürecini yavaşlatma veya geciktirmeye çalışmak olarak tanımlayabiliriz. Yaşlanma önlenemeyceğine göre, bunun geciktirilmesi, vücutta ciddi kayıplar oluşmadan önlem alınması anti-aging tıbbın ilk amacıdır.

Vücutta 30’lu yaşlardan itibaren;

•Ciltteki kolajen üretimi azalır

•Ciltte esneklik kaybı başlar

•Cilt hücrelerinin kendini yenilemesi yavaşlar

•Cildi besleyen kan dolaşımının kalitesi düşer

•Ve serbest radikallerin cilde verdiği hasar artar

İnsan vücudundaki her hücre günde ortalama 10.000 serbest radikalin saldırısına uğramaktadır. Yaşam tarzınızı değiştirseniz, çevreden maruz kaldığınız toksinleri, kirletici maddeleri, ağır metalleri ve diğer tehlikeli maddeleri tümüyle ortadan kaldırsanız bile, serbest radikallerden tümüyle kurtulmanız olası değildir. Çünkü serbest radikaller vücudunuzda gerçekleşen her işlemde ortaya çıkabilmektedirler. Normalde vücumuzda bulunan antioksidan savunma sistemleri sayesinde bu kararsız bileşikler büyük ölçüde yok edilmekte veya uzaklaştırılmaktadır. Antioksidan savunma sisteminiz yeterince iyi çalışmaz ve siz antioksidan besinleri yeterince tüketmez ya da antioksidan etkili besin takviyeleri kullanmazsanız, serbest radikaller vücudunuzdaki tüm hücrelere zarar verirler. Serbest radikaller, sigara dumanı, hava kirliliği, egzos gazları, fiziksel ve emosyonel stres, yanlış diyet, güneş ışınları, hatta ev temizleyici maddelere maruz kalmak sonucunda ortaya çıkar ve cildi yorup, yıpratırlar.

Bir elmayı kestikten sonra beklettiğinizde elmanın yüzeyi havadaki oksijenin etkisiyle oksidasyona uğrar ve kahverengi bir görünüm alır. Bu iyi bir örnektir.

Serbest radikaller, aynı yıkımı, vücudumuzun hem içinde, hem de dış görünümü olan cildimizde gerçekleştirmektedir!

Kararsız bileşikler olan serbest radikalleri kararlı hale getiren bileşikler ise antioksidanlardır. Yaşla birlikte vücut daha fazla serbest radikale maruz kalırken, diğer taraftan yaş ilerledikçe vücudun doğal antioksidan üretimi azalmaktadır . Bazı uzmanlara göre insan vücudundaki antioksidan üretimi 25 yaşından itibaren yavaşlamaktadır. Yaşlandıkça daha fazla antioksidan takviyesi alınırsa, vücuttaki sağlıklı yaşlanma süreci daha iyi kurabilir.

Cilt yaşlanmasının önlenmesi ve mevcut kırışıkların derinliğinin azaltılması için cildi hem içeriden hem de dışarıdan güçlü bir antioksidan formülasyonla desteklemek gerekir.

İnsanların ömrünün giderek uzaması, yaşlanmanın en gözle görülür belirtilerinin izlendiği ciltlerine olan ilgilerini artırdığını söyleyebiliriz. Hiç kimse, özellikle de kadınlar, daha uzun bir yaşamı, kırışık ve sarkmış bir ciltle sürdürmeyi istemez. İşte bu nedenle anti-aging amaçlı güçlü antioksidan etkili ürünler artık parlayan yıldız olarak kabul ediliyor. Günümüzde, kozmetik ürünlerle sağlanan geçici saklamalar yerini anti-aging etkili ürünlerle yapılan koruyucu ve tedavi edici kalıcı başarılara bıraktı. Antioksidan etkinin yanı sıra içeriğinde vitamin ve mineral kombinasyonu bulunan besin takviyeleri uygulamasının cilt yaşlanmasını önlemede ve kırışıklıkları tedavi etmede kullanılması büyük başarılar sağlamaktadır. Bunun için işinin ehli bir uzmandan yardım alarak hayatınıza genç kalarak devam etmek elinizde.

Paylaş

Yorumlar